Dreamtone Fan Clup

tarafından **KALÞSÌZ CADI** Cuma Şub. 04, 2011 11:19 pm

Oganalp Canatan - Vocal
Burak Kahraman - Guitar
Efe Alpay - Bass Guitar
Onur Özkoç - Guitar
Emrecan Sevdin - Davul

1999 yılında "Exotherm" adıyla kurulan Dreamtone, birkaç liseli gencin kafasında oluşan bir fikirdi. Onur Özkoç, Can Tav ve Can Karabulut tarafından kurulan Exotherm, kuruluşundan sonra birçok eleman sıkıntısı ve değişikliği yaşadı ve bu değişikliklerden biri, davulcu Oganalp Canatan'ın gruba 2000 yılında katılmasıydı. 2001 yılında, grubun vokalisti Ayhan Örten'in gruptan ayrılmasının ardından, Canatan, Özkoç ve Tav grup yapısında radikal değişiklikler yapmaya karar verdiler. Grubun yeni ismi "Dreamtone", birçoğuna göre, ünlü grup Dream Theater'ın bir kopyasıydı ve grup böyle düşünenleri suçlayamazdı, ne de olsa progresif metal yapıp, isminde D ve T harflerini bulundurması, grubu ister istemez bu konuşmaların odağına çekiyordu. "Ancak, grubun ismini belirlediğimizde progresif metal ile alakamız yoktu. In Flames, Children of Bodom, Iron Maiden gibi isimler yorumluyorduk ama kesinlikle Dream Theater ile ilgimiz yoktu. Şimdi grup kadrosunda dinleyenler olsa bile. İsmi koymamızdaki mantık kendi hayallerimizi tanımlayabilmekti - ve tabi dinleyicilerimizinkini de." diyen grup elemanlarının yanı sıra, gruplar arasında herhangi bir benzerlik olmadığı da ortada.

Grubun müzikal gelişimi, daha sonradan, başarılı bir başlangıç ve grubun ilk single çalışması olan Pandemonium isimli parçası dışında çöp kutusuna atılan "Unforseen Reflections" isimli kayıt ile devam etti. Ancak Dreamtone hayallerini ertelemek istemiyordu ve hemen yeni bir "Unforeseen Reflections" kaydına başladılar. Ne varki, grubun basçısı Can Karabulut'un grubu bırakmak istemesi, Canatan ve Özkoç'u, davulcusuz ve basçısız olarak yine yalnız bırakmıştı. Bu noktada grubun tasarımcısı ve fotoğrafçısı Efe Alpay, grubun bas gitaristi konumuna gelme şansı yakaladı. Grubun, yakın dostları Alpay'ı denemesi için herhangi bir sebep yoktu ve Alpay birkaç gün içerisinde gruba tam gaz dahil olmuştu.

Birçok eleman değişikliğinin ardından (detaylar grubun internet sayfalarından temin edilebilir) grup, Unforeseen Reflections kaydının çıkmasından kısa bir süre önce, bir stüdyonun duvarına astığı A4 boyutundaki ilanı ile yetenekli bir davulcu buldu. Belkide davulcu Emrecan Sevdin'in gruba gelmesi, grubun kadrosunu tamamladığı ve çalışmalarına tam gaz devam etmesini sağladığından, grup için bir dönüm noktası olarak değerlendirilebilir. O dönemde, grubun tek zayıf yanı ikinci bir gitaristin olmamasıydı, keza Canatan'ın demo kayıt Unforeseen Reflections ile, uygun bir vokalist bulunamamasından ötürü, vokal yapmaya başlamıştı. Emrecan, hakkında alt piyasada iyi yorumlar yapılan Burak Kahraman isimli yakın bir arkadaşıyla diyaloğa geçip gruba katılmasna ikna edip, kadroya ikinci gitarı kattıktan sonra grup performansını, gerek stratejik gerekse sahne açısından, belirgin ölçüde arttırdı. Grup hemen yeni materyaller üzerinde çalışmaya başladı ve ilk stüdyo albümleri Sojourn'u kaydetti. Grup, yeteneği ile sadece dinleyicileri değil, Shadow Gallery grubunun gitarist/klavyecisi Gary Wehrkamp'ı da ikna etmeyi başardı ve Wehrkamp, grubun albümüne "The Narrator" rolü ile konuk oldu. Dreamtone elemanları boş durmayı sevmedikleri için hemen bir plak şirketi kurmaya karar verdiler ve bağımsız plak şirketi fikri bir kuruluş halini aldı. Senfoni orkestraları ve Pink Floyd'un stüdyosunda, PF elemanlarıyla 80 yılında stüdyolarında çalışma şansı da yakalayan Yunan ses sanatçısı Iris Mavraki'yi de ikna eden grup, Mavraki ile birlikte, Yunan sanatçı tarafından idare edilen, bir senfoni orkestrasını da bünyesinde bulunduran senfonik rock projesi için bir araya geldi.

Dreamtone grubu şimdiden yeni albümlerinin çalışmalarına başladı ve yeni albümlerini 2007 yılının başlarında çıkartmayı planlıyor.